Biraz seninle konuşalım.
Burası sanırım en
uzun süredir ikamet ettiğim yerlerden biri. Yan taraftaki "zaman makinesi"ne
göre 5 yıl olmuş buraya geleli. Az önce
o zaman makinesini karıştırdım ve yazdığım bir iki şeyi -rastgele- okudum ve sonra gözümü kısıp içimden çığlık atarak kendi
kendime “Hayır bunu yazmış olamam!” dedim.
Genelde bunu yaparım, yani geçmişte yaptığım bir saçmalığı
hatırlayıp “HAYIR BUNU DEMEMİŞTİM DİMİ YA YAPMAMIŞTIM HERHALDE BUNU YANLIŞ HATIRLIYORUM??” diye
içimden kendi kendime bağırıp o anı
silmeye çalışmayı. En nefret ettiğim anı hatırlama durumlarından biri, hayır
neden o kadar güzel şey varken gidip dandik bir anını hatırlarsın? Sana
soruyormuşum gibi oldu, hmm olsun, sana
da oluyordur. Soruyorum evet bunu okuyan arkadaşım, neden gidip en güzel anılar
arasından dandik anını hatırlıyorsun?
Bir de böyle rezil
anıları genelde en hatırlamamam gereken zamanlarda hatırlıyorum ben. Mesela yastığa kafamı koymuşum tam uykuya dalacağım, kafamda bir şey beliriyor ... beliriyor...
belirmeye devam ediyor... belirme tamamlanınca gözlerimi birden açıyorum ve “REZALET OF NEDEN ÖYLE BİR ŞEY
YAPMIŞIM?” derken buluyorum kendimi. O
an dünyanın en iğrenç yaratığıyım, çirkin, pis kokulu, küflü ekmek suratlı
orklardan bile daha iğrenç biriyim. Ama sonra, taş çatlasın 2-3 dakika sonra, o iğrenç
hissetme ve kendi kendine içinden bağırma olayı gidiyor. O kadar kısa süre
içinde o kadar şey hatırlamak ve üstüne üstlük kendi kendine sinir olmak falan müthiş şeyler
değil mi? Bence müthiş, müthiş olan rezil anı hatırlamak değil tabii ki, olayın
oluşu genel olarak müthiş.
*Geçmişte buraya yazdığım bir şeyi okuyup kendime sinir olmamdan
konuyu buraya getirmem de müthiş oldu gerçekten, neyse arada buraya gelip böyle
konuşucam/yazıcam sanırım.
(Kendime ve bunu
okuyana not: O aniden gelen rezillik anılarını muhtemelen senden başka pek kimse hatırlamıyor.)