
Sallanan sandalyeme oturmuş yanımdaki pencereden kar yağışını izliyorum. Kar, ne güzel yağıyor kar... diye düşünürken ''kar'' kelimesinin etimolojisini araştırmak istediğimi farkediyorum, sonra önümdeki masada içilmeyi bekleyen sıcak kahveden bir yudum alıyorum. Karşımda da bir ayna var, o bana bakıyor ben de ona bakıp siyah çerçeveli gözlüklerimi düzeltiyorum. Sonra masadaki James Joyce'un Ulysses'i gözüme çarpıyor, onu alıp okumaya başlıyorum, başlıyorum ama bir taraftan da pencereden gördüğüm dışarıda savrulan kar tanelerini izlemek Ulysses'i okumaktan daha cazip geliyor, atıyorum kitabı bir kenara ve dışarıdaki karlı havanın soğukluğunu elimdeki sıcacık kahve kupasıyla dindirmeye çalışıyorum...
(gözler ovuşturulur)
Dur ya dur...
Bir dakika, aslında üzerimde giyilmekten diz yapmış bir eşofman var. Dışarıda da kar değil leş gibi çamurlu çamurlu yağmur yağıyor, masanın üstündeki kupada da kahve değil tekrar tekrar ısıtılmaktan ziyan olmuş bir çay var, önümde adını bile doğru düzgün telaffuz edemediğim o kitap yok, başka kitap var. Hmm bir de kalorifer doğru düzgün yanmadığı için donmayayım diye üstüme battaniye örtmüştüm o var, böyle. Haşlama çayımı içip burnumu silerken bir taraftan da sırtımı kaşıyorum. Bu.
13 lafazan:
aaa aynı ben ,yalnız benim fonda ultra dağınık bir oda var ve ben; toplasam mı toplamasam mı yoksa hepsini bir köşeye yığsam mı bakışları atıyorum.
Hayaller her zaman daha güzel.
budur.
http://sweetieleaf.tumblr.com/post/671500253/iki-secenek
yaşasın ''diz yapar mı?'' kaygısı olmadan giyilen çoktan dizi çıkmış,her türlü hareket kısıtlamasını ortadan kaldıran eşofmanlar.yaşasın kuntelizm :)
Bu benim artık giyilmekten kendisinin de bıktığı namı diğer civcivli eşofmanımı hatırlatıyor. Kaderleri aynı bunların hep. =D
çizer;
Dağınık oda fonu olmazsa olmaz, bırak dağınık kalsın.(:
Mrv. Natural;
(:
wimparella;
mudur.
Sweet Leaf;
Farklı zamanlarda çok benzemese de yakın şeyler yazmışız, oluyor böyle şeyler. Mesela twitterda bir şey yazmadan önce onu internette aratıyorum benden önce benzer bir şey yazan var mı diye, yazmayı düşündüğüm şeylerin bazılarını benden önce benzer şey yazıldığı için yazmamışımdır. Demek ki bu aratmayı blog yazmadan önce de uygulamam gerekecek, iyi oldu bu benzerliği gördüğüm. (:
kült ablası;
Diz yapmış eşofmandan daha rahat şey yok dünyada! (.
Daisy;
Herkeste var böyle şeyler yıllardır üstünden çıkaramıyorsun(:
:) İletişimsizlikten doğan herhangi bir husumete yol açmadığı için bu konu, çok rahatladım şu an açıkçası, aynı şeylerle dalga geçiyor olmamız aynı frekansta olduğumuzu göstermiş, hiç önemli değil.
(Ayrıca sen ikinci kısmı daha iyi yazmışsın, ben bir daha okudum da ikinci kısımda da çok lümpenim ahahah.)
yazılarını okumak çok keyif verici :)
ama entel yaşamaktansa dizi çıkmış eşofmanımı giymeyi tercih ederim, onun kadar rahatı yok :P
Gerçek her zaman en güzelidir.
Finduilas öncelikle şunu belirtmeliyim en sevdiğim beş blogdan birini yazıyorsun.
Bu yazın çok hoşuma gitti geçen hafta telefonumdan okuduğum için yorum yapamamıştım.
Bir de önerim var, madem bu kadar güzel yazıyorsun biraz daha uzun yazılar yazarsan çok güzel olur.
İyi eğlenceler.
Sweet Leaf;
(:
Uykucu Kız;
Değil mi efendim, kasım kasım kasılmaktansa diz yapmış eşofmanımla gezinirim. :F
Mavi adam;
Diyorsun.
Çarli;
Çok teşekkür ederim öyle düşündüğün için, şöyle bir şey var... Ben o an aklımda ne varsa onu yazıyorum yani uzun veya kısa olsun diye özellikle uğraşmıyorum, ama uzatadabilirim yani. Önerin dikkate alınacak.
Yorum Gönder